Merkez Akseki Alanya Demre Elmalı Finike Gazipaşa Gündoğmuş
İbradi Kaş Kemer Korkuteli Kumluca Manavgat Serik

HAVA DURUMU

ANTALYA
Antalya Tarihi

Antalya Tarihi

Tarih 28 Temmuz 2010, 02:53 Editör Editör

Antalya Tarihi

Söylentilere  göre, İ.Ö.2. yüzyılın ortalarında Bergama Kralı Attalos'un; bana bir  yeryüzü cenneti bulun; buyruğuyla kurulan ve adını kurucusundan alan  Attaleia, bugünün Antalya'sı Antik Pamfilya, Psidya, Likya Bölgelerinin kesiştiği, Anadolu'nun en bereketli coğrafyasında kurulmuştur. Antalya, tarihi boyunca hep kültürün, sanatın, mimarinin, mitolojinin doruğudur. Çünkü, doğasını oluşturan lacivert denizleri, görkemli Torosları, coşkun çağlayanları, renk renk ağaçları, çiçekleri ve böcekleri esin kaynağı olmuştur Antalyalı'ya.     

Büyük Önder Atatürk 1930 yılının ilkbaharında ilk kez gördüğü Antalya'da lacivert denizlerin       ardındaki dağların anlık renk renk değişimini izlerken boşuna;”Antalya  hiç şüphesiz ki Dünyanın en güzel yeridir”; dememiştir tarihin değişmezliği içinde... 19. yüzyılda bir Avustralya'lı araştırmacının       benzetmesiyle Antalya; Avrupalı yazarların çizdikleri hayal ürünü güzel manzaraların belki de hayal edilemeyecek kadar güzeli ve gerçeğidir. Bugün       Antalya'yı; turizmin başkenti; kılan uzun ve zorlu bir serüvenin kaynağı       işte bu gerçektir. Doğal güzellikler arasında yer alan Antalya       palmiyelerle sıralanmış bulvarları, uluslararası ödül sahibi marinası ile       Türkiye'nin en önemli turizm merkezidir. Geleneksel mimarisi ile şirin bir       köşe oluşturan Kaleiçi'nde dar sokaklar ve eski ahşap evler tarihi şehir       duvarlarına dayanır. Bergama Kralı 2. Attalos tarafından İsa'dan önce       ikinci yüzyılda kurulan ve antik çağlardaki adı olan Attaleia'yı da bu       kralın adından alan Antalya tarih boyunca sürekli bir yerleşim bölgesi       olmuştur. Osmanlı hakimiyetinden önce şehir sırası ile Roma, Bizans ve       Selçuk egemenliğinde kalmıştır. 13. yüzyılda Selçuklu sultanı Alaeddin       Keykubat tarafından inşa edilmiş olan Yivli Minareli  Cami       Antalya'nın sembolü haline gelmiştir. Kaleiçi'nde yer alan aynı döneme ait       Karatay Medresesi Selçuk taş işçiliğinin kent'deki en güzel örneğini       sergiler. Şehrin en önemli iki camisi 16. yüzyıldan kalma Murat Paşa       Camisi ve 18. yüzyıldan kalma Tekeli Mehmet Paşa Camisi'dir. Marinanın       yanında 19. yüzyılda, kesme taştan, doğal bir pınarın üzerine dört sütun       üzerinde inşa edilmiş olan İskele Camisi yer alır. Hıdırlık Kulesi       Milat'dan sonra ikinci  yüzyılda muhtemelen deniz feneri olarak inşa       edilmiştir. Kesik Minareli Cami Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı       dönemlerini yaşamış, şehrin tarihinin bir özeti konumundadır. İmparator       Hadrianus Milat'dan sonra 130 yılında Antalya'yı ziyaret ettiğinde onun       şerefine şehir duvarlarına üç kemerli bir kapı inşa edilmiştir. Hadrianus       Kapısı bugün bütün güzelliği ile hala görülebilir durumdadır. Kale kapısı       meydanı'nda saat kulesi de eski şehrin surlarının bir parçası idi.       Birbirinden güzel çeşitli sub-tropikal bitkilerin süslediği Atatürk ve       Karaalioğlu Parkları'ndan günün her saatinde değişen renk tonlarıyla       Antalya Körfezi ile bütünleşen Bey Dağları'nın tablo gibi manzarasına       doyum olmaz. 

Antalya Kale içi Marina ve       eğlence merkezi yurdumuzun en güzel marinalarındandır. Hediyelik eşya  dükkanları, kafe, bar, disko ve restorantları yat hizmetleri ile Turban       Kaleiçi Marina her turistin gereksinimini sağlayabilecek boyuttadır. Sabah yelken açanlar öğleden sonra Antalya Setur Marina'nın sakin ortamında dinlenebilirler. Geceleri aydınlatılan eski şehir surları kente tarihi       kimlik kazandırır. Paleolitik (Yontma Taş Devri) çağdan Osmanlı dönemine       uzanan eserlerin sergilendiği Arkeoloji Müzesi yörenin zengin tarihini       yansıtır. Atatürk Müzesi'nde Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün       kullandığı kişisel eşyalar  sergilenmektedir. Sonbaharda yapılan       Antalya, Altın Portakal Film Festivali hem katılanları hem de izleyenleri       cezbetmektedir. Aspendos'daki antik tiyatroda yılın belirli günlerinde       bazı tiyatro eserleri ve klasik müzik konserleri sahnelenmektedir. Antalya       civarındaki bölge hayranlık uyandırıcı tarihi kalıntıların yanı sıra       şaşırtıcı doğal güzellikler sergiler. Antalya'nın 14 km. kuzeydoğusunda       yer alan Yukarı Düden Şelalesi'nin muhteşem güzelliğini görüp ve akan       şelalenin hemen arkasında yer alan mağarada yürüyebilirsiniz. Lara Plajı  yolunda yer alan Aşağı Düden Şelalesi gözleriniz önünde 40 metre       yükseklikten denize dökülür. Şelalenin görünümü denizden daha da güzeldir.       Antalya'dan 18 km. mesafede yer alan Kurşunlu Şelalesi ve Nilüfer Gölü       olağanüstü güzellikler sergilerler. Geniş kumsala sahip olan Lara Plajı       kentin 12 km. doğusunda yer alır. Batıda yer alan ve Antalya'ya daha yakın       olan çakıl taşlı Konyaaltı Plajı nefes kesici Bey Dağları'nın silsilesi       ile bir başka güzelleşir. Biraz ötede    Olimpos, Bey       Dağları Milli Parkı ve Topçam Plajı gözler önüne kusursuz manzaralar       sergilemektedir. Doğal güzellikler arasında dolaşmak isteyenler için       parkın kuzey ucunda kamp alanları yer almaktadır. Bölgenin kuşbakışı       görüntüsü Tünektepe'den gözler önüne serilmektedir. Antalya'dan 50 km.       uzakta Bakırlı Dağı'nın kuzey eteklerinde yer alan  Saklıkent       1750-1900 m. yükseklikte ideal bir kış sporları merkezidir. Mart ve Nisan       aylarında, sabah kayak yapabilir, öğle yemeğinde Antalya'da lezzetli taze       balık yiyebilir ve öğleden sonra güneşlenebilir, yüzebilir ya da su kayağı       yapabilirsiniz. Antalya'nın kuzeyindeki Düzlerçamı Parkı'nda doğal yaşam       (geyik ve dağ keçileri) koruma altındadır. Düzlerçamlığı'nın yakınlarında       yer alan 115 m. derinliğindeki Güver Kanyonu'nun görünümü nefes kesicidir.       Çam Dağı'nın doğu yüzünde, Antalya'dan 30 km. mesafede, tarihi Paleolitik       (Yontma Taş Devri) Çağ'a kadar uzanan Karain Mağarası Türkiye'deki en eski       yerleşim merkezidir. Sabah güneşiyle aydınlanan tek giriş birbiriyle       bağlantılı üç bölmeye açılmaktadır. Her ne kadar buluntulardan bazıları       girişte yer alan ufak müzede sergilense de eserlerin büyük çoğunluğu       Antalya müzesinde sergilenmektedir. Antalya'nın kuzeybatısında Güllük Dağı       Milli Parkı'nda yer alan Termessos antik kentinin sit alanı, Güllük       Dağı'nın batı yamacında, 1050 m. yükseklikteki platoda yer alır. Bu kentin       anıtsal eserlerini keşfederken   çevrenizi el değmemiş bir doğa       çevreler. Park girişinde bir doğal yaşam müzesi bulunmaktadır. Deniz       seviyesinden birdenbire dimdik yükselen dağlar, Konyaaltı Plajı'ndan       Kırlangıç Yarımadası'na kadar uzanan bölgede Olimpos, Bey Dağları Milli  Parkı ile koruma altındadır. Bu bölgenin, antik Likya Yarımadası'nın       tarihi Beldibi'ndeki yerleşim mağarası ile Paleolitik çağa kadar uzanır.       Antalya'dan Kemer'e giden 42 km. lik yol dağlar arasından  geçer.      

Çevresindeki güzellik ile       kaynaşabilmesi için özenle planlanmış olan Kemer şahane bir tatil için       ideal bir yerdir. Tam donanımlı Kemer   marinası yatçıların       ilçenin güneyindeki mükemmel koyları ve kumsalları keşfedebilmeleri için       hazırlıklıdır. Alış veriş sevenlere her türlü hediyelik eşyayı sunmaya  hazır sayısız butik Kemer çarşısında bulunmaktadır. Marinanın kuzeyinde       yer alan Akdeniz Kordon Promenadından basamaklarla denize inilir.      

Yörük Parkı'nda geleneksel       sanatlarla uğraşan sanatçılar ve yörük çadırları izlenebilir; Kemer       koyunda çam ağaçları ardına gizlenmiş günü birlik dinlence tesisleri       sizleri beklemektedir. Nisan ayı renkli Kemer Karnavalı'nın yapıldığı       aydır. Bahar mevsiminde de Kemer ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin       limanı Girne arasında yat yarışları düzenlenmektedir. Kemer'in kuzeyindeki       Kızıl Tepe, Göynük (Mavi Bayrak) ve Beldibi (Mavi Bayrak) güneyindeki       Kiriş, Çam yuva ve Tekirova (Mavi Bayrak) ünlü tatil merkezleridir. Doğaya       saygılı ve çevreye duyarlı olan tatil köylerinin tümü ormanlarla  bütünleşmiştir. Kemer'in 15 km. güneyinde yer alan Tahtalı Dağı'nın       (Likya'nın Olimpos Dağı) eteklerinde yer alan Antik Phaselis'in üç limanı       bir zamanlar önemli bir ticaret merkeziydi. Su kemerlerinin, agoraların,       hamamların, tiyatronun, Hadrianus Kapısı'nın ve Akropolis'in kalıntıları       şehrin tarih içindeki önemini gözler önüne sermektedir. Girişte yer alan       küçük müze ayrıntılı bilgi vermektedir. Güney limandan Tahtalı Dağı ve       çevresinin görünümü muhteşemdir. Phaselis'in rüzgarlara kapalı sakin       koyları kusursuz bir dinlenme ortamı oluşturur.Antik Olimpos kenti Tahtalı       Dağı'nın güneyinde yer alır. Kara yada deniz yoluyla ulaşılabilen Olimpos       Vadisi'ni defne ağaçları ve zakkumlar gölgeler. Antik devirlerden günümüze       kadar gelmeyi mabed kapısı tiyatro, hamam ve agora gelmeyi başarmıştır;       kent surları ve körfezdeki kuleler Orta Çağ'lara aittir. Olimpos'un       kuzeyinde yer alan Çıralı Plajı'nın yamaçlarında yaklaşık 300 m.       yükseklikte, Yanartaş yer alır. Mitolojiye göre Likya'lı Kahraman       Bellerophon kanatlı atı Pegasos'un sırtında ağzından ateş püskürten       canavar Kimera ile savaşmış ve onu burada öldürmüştür. Yöresel inanışa       göre canavarın ağzından   çıkan ateş bugün hala yanmaktadır.       Kutsal alan olarak yorumlanmış olan bu yörede Romalılar ve Bizanslılardan       kalma yapılar bulunur. Burada yeryüzüne çıkan doğal gaz, havanın  oksijeniyle birleşerek, antik devirlerden beri yanmaktadır. Olimpos'un       güneyinde, berrak denizi ve kumlu plajları ile Çavuş Körfezi yer alır.       Burada sakin denizde huzur içinde yüzebilir yada kuzey sahilindeki deniz   mağaralarını keşfe çıkabilirsiniz. Olimpos'un batısında,       turunçgil ağaçları ve bahçeleriyle kuşatılmış Finike Körfezi bulunur.       Doğusunda kumlu sahili uzanan Finike, batıda kayalık koylarla çevrilidir.       Eski bir Likya şehri olan Liymra deniz kıyısından 10 km. içerdedir.       Turuçova üzerinden gidilmektedir. M.Ö. dördüncü yüzyıla ait Akropolis'deki       Perikles Anıtı antik sanatın eşsiz örneklerindendir. Şehir surları Likya       mezarları ve Roma tiyatrosu da görülmeye değer eserler arasındadır.       Turunçova'dan sonra 20 km.lik harikulade güzel panoromik dağ yoluyla       Kızlar Sivrisi Dağı'nın batı yamaçlarındaki setlerde yer alan Likya'nın       ünlü antik kenti olan Arikanda yer alır. Ülkemizin en güzel vadilerinden       birine bakan Arikanda'nın harabeleri arasında agora, tiyatro, stadyum, su       sistemi, hamam ve her yana dağılmış mezarlar sayılabilir. Finike'nin 25       km. batısında yer alan kale eski adı ile Myra çok iyi korunmuş Roma devri       tiyatrosunun yanı sıra bu tiyatroyu tepeden seyreden kaya mezarları ile       tanınır. Aziz Nikolas (Noel Baba) dördüncü yüzyılda bu Akdeniz şehrinde       din görevlisiydi. Çocukların, denizcilerin ve yardıma muhtaç insanların       koruyucusu olan Noel Baba M.S. 342 yılında burada öldü. M.S. dördüncü       yüzyılda Anadolu'daki hümanist prensip ve fikirlerin oluşmasında önder       olmuş ve daha sonraki yüzyıllarda batıda fikirleri giderek yayılarak       saygınlaşan ve batı hümanizmine de katkıda bulunan Anadolu'lu sempatik       Noel Baba bugün 20. yüzyılın dünyada en sevilen iyilik sembollerinden       birisidir. Beşinci yüzyılda Noel Baba'nın lahidininde içinde bulunduğu       onun adına Myra'da bir bazilika yapılır. M.S. 1042 de Bizans İmparatoru       Konstantin Monomakos ve İmparatoriçe Zoe tarafından restore edilmiştir.       19. yüzyılda da Ruslar tarafından restore   ettirilen yapı bugün       Noel Baba Müzesi olarak düzenlenmiş olup ziyarete açıktır. Her yıl aralık       ayındaki Noel Babayı anma törenleri için ve ;Güneşli Noel Tatili;ni bu       antik Likya şehrinin sıcak kumsallarında geçirmek isteyen bir çok turist       buraya gelmektedir.Myra'nın antik limanı olan Andriake (Dalyanağzı)       Kale'nin batısında olup güneşlenmek ve yüzmek için güzel bir kumsala       sahiptir.Dalyanağzı'nda deniz yoluyla yarım saatlik mesafede yer alan       Kekova bölgesi, aynı zamanda yörede yer alan, antik şehir ve koyların       genel ismidir. Kekova   bölgesinin bu koyları her mevsimde doğal       liman görevi üstlendiği için yatçılar el değmemiş bu sahilleri       keşfetmekten ayrı bir zevk alırlar. Kekova Adası'nın kuzey sahili boyunca,       antik Apollonia kentinin M.Ö. dördüncü yüzyıla ait yazlık yalıları, batık       kent görünümünde yer yer su içinde görülebilir. Tarih içinde yörede oluşan       tektonik olaylar bazı yalıların deniz seviyesinin altında kalmasına yol       açmıştır. Kaleköy Kalesi (Simena) bu berrak sularda gezinen yatların,       sayısız koyların ve adaların kuşbakışı seyredilebileceği en iyi   yerdir.      

Kekova'dan batıya doğru       gidildiğinde üç tarafı dağlarla çevrili sevimli Kaş ilçesine ulaşılır.       Burada yerel balıkçılar işlettikleri deniz taksileriyle sizi güzel bir       koya ya da kumsala götürmeye hazırdır. Kaş civarındaki serin sularda yüzüp       dalmanın zevki başkadır.Kaş'ın eski adı olan Antiphellos'dan günümüze       sadece Likya kaya mezarları, anıt mezarlar ve tiyatrosu kalmıştır. Yine       de, Kaş çekiciliğinden hiçbir şey yitirmemiştir ve Türk el sanatları, deri       eşyalar, bakır ve gümüş takılar, giysiler ve el dokuma halıların satıldığı       dükkanların arasında dolaşmak ayrı bir zevktir.Alışverişten sonra ister çiçeklerle bezeli sahilde gezinin, ister bir palmiyenin gölgesinde       serinleyin. Kaş'ın restoranları, barları ve caz kulüpleri dolu dolu bir       gece yaşamı sunar. Türk mutfağından örneklerin sergilendiği açık büfe       ilçeye özgü bir gelenektir. İlçeyi kuşatan dağlarda yapılacak çok şeyler       olduğunu kanıtlar gibidir. Ağaçlık tepelerde yürüyüşlere çıkarak köşelere       gizlenmiş köyleri ve antik harabeleri keşfedebilirsiniz. Kendisini dinç       hissedenler bölgenin en yüksek noktası olan Kızlar Sivrisi Dağı'na (3086       m.) ya da ikinci yüksek noktası olan Akdağ'a (3030 m.) tırmanmayı       deneyebilirler. Kalkan yolunda, Kaputaş Plajı turkuaz denizi ile       unutulmayacak güzellikte bir   kumsal sunar.Batıya doğru yapılan       kısa bir yolculuk ile şirin bir koyun etrafına yerleşmiş olan Kalkan'a       ulaşır. Geleneksel beyaz renkli evleri, kepenkleri ve çiçek fışkıran       balkonları ile Kalkan alabildiğine huzurlu bir beldedir. Hediyelik eşya       dükkanlarının sıralandığı dar sokaklar marina da son bulur. Her sabah       tekneler turistleri yakınlardaki koylara ya da kumsallara götürür.       Günbatımında çatı teraslarda yemekten önce bir aperatif için bir araya       gelmek, yatların geliş gidişini, marinadaki telaşlı faaliyeti izlemek bir       gelenek gibidir. Burada da, Kaş'da olduğu gibi, her akşam sahil boyunca       açık büfelerin yer aldığı restoranlar sıralanır. Antik Likya'nın önemli       bir limanı olan Patara virajlı bir yolun sonundadır. Mitolojiye göre Güzel       Sanatlar Tanrısı Apollo, Patara'da doğmuştur. Tarihsel belgeler bu       bölgenin Aziz Nikolas'ın da (Noel Baba) doğum yeri olduğunu ortaya       koymaktadır. Arkeolojik eserler sayısız ve ilginçtir. Patara aynı zamanda  kumsal severler içinde idealdir. 22 km. uzunluğundaki ince kumsalı göz       alabildiğince uzanır ve her türden kum sporu için uygun bir mekan sağlar.      

Antik Likya'nın başkenti       olan Xanthos, Patara'nın 18 km. kuzeyindeki Kınık ilçesindedir. Harpi       mezarı, Nereid Anıtı, tiyatrosu, agorası ve yazıtlı sütunu ile Xanthos       Likya, Roma ve Bizans dönemlerinden seçkin mimari örnekler sergiler. 6 km.       ilerideki kutsal Likya şehri Letoon'da mitolojinin üç gözde tanrısı ve       Anadolu'nun kutsal ailesi olan Leto, Apollo ve Artemis'e atfedilmiş üç  mabet ve tiyatro görülebilir.Antalya'nın doğusunda geniş verimli ovalar       altın gibi parıldayan kumsallara paralel gider. Modern tatil beldeleri ve       iyi korunmuş tarihi eserler çok sayıda seçenek sağlarlar.Antik Pamfilya       Bölgesi'nin önemli bir şehri olan Perge Antalya'dan 18 km. uzaklıktadır ve       yapılan kazılardanErken Tunç Çağı’nda (İO 4-3 bin) iskan edildiği       kanıtlanmıştır. Perge’deki arkeolojik buluntuların çoğu Roma İmparatorluk       Çağına aittir. Antalya Müzesi’nde sergilenen heykeltıraşlık eserleri       Perge’de ileri düzeyde bir heykeltıraşlık atelyesinin varlığına işaret       etmektedir. Sergilenen Perge  Heykelleri ile Antalya Müzesi dünyanın       en zengin Roma Dönemi heykel koleksiyonuna sahip müzelerden biri haline       gelmiştir.Perge’ye giden ziyaretçiler iki yüksek kule ile şehir kapısını,       bir zamanlar mozaiklerle   kaplı olan ve dükkanların çevrelediği       sütunlu uzun yolu, geniş agorayı ve halk hamamlarını görmeden       edemezler.      

Hem yüzmeyi hem güneşlenmeyi       hem de golf sporunu sevenler için Antalya'nın 40   km.       uzağındaki modern tatil merkezi Belek kusursuz olanaklar sağlar.       Belek'deki National Golf Club su sporları, 18 delikli profesyonel golf       sahası  ve 9 delikli akademik sahası ile tatilcilere spor imkanı       sağlamaktadır. Ziyaretçiler bölgede Türk mutfağının en güzel menülerini       tadabilir. Akşamları açık hava diskoteklerinde eğlenebilirler.Aspendos'a       giden yolun kenarında Köprü Irmağı üzerinde iyi korunmuş tarihi bir       Selçuklu köprüsü görülür. Antik devirlerden kalma en iyi korunmuş tiyatro       olan Aspendos tiyatrosu 15.000 kişilik kapasitesi ile bölgenin en iyi       korunmuş antik tiyatrosudur. Bugün hala çeşitli konser, bale, opera ve       tiyatro gösterileri için kullanılmakta olan tiyatronun koridorları, sahne       süslemeleri ve akustiği mimarın ustalığını kanıtlamaktadır. Tiyatronun       yakınında bazilika, agora ve  Anadolu'nun en uzun su kemerlerinin       kalıntıları yer almaktadır.Antalya Alanya karayolundan, Beşkonak yoluna       sapıldığında, Köprülü Kanyon Milli Parkı'na giden yola girilir. Virajlı       yol dağdaki dereler ve yemyeşil el değmemiş ormanlar arasında ilerler. Bir       sonraki virajdaki manzara her zaman için bir öncekinden daha güzel olduğu       için araba yolculuğu bile yavaş   olacaktır. Antalya'nın 92 km. ötesindeki park doğal güzellikler ortasında zengin bir bitki örtüsüne       sahip bir vadide yer alır. Kanyon, Köprü Irmağı boyunca 14 km. uzanır ve       bazı yerlerde 400 m. derinliğe ulaşır. Dinlenme yerlerinde balık       lokantaları hizmete hazırdır. Roma devrinden kalma Köprü Irmağı üzerindeki       kanyonda yer alan Oluk Köprüsü ve Kocadere Deresi üzerindeki Büğrüm       Köprüsü antik dönemlerin mühendislik harikalarıdır. Bu parktan iki ayrı       yere gidilebilir; Selge antik kentine veya Dedegöl Dağları'na bu silsile en yüksek dağ olan Dedegöl Dağı 2992 m. yüksekliğe ulaşır.Köprülü Kanyon       Milli Parkı'nın kuzeydoğusunda yer alan antik Pisidya Bölgesi'nin önemli       bir kentine Altınkaya'ya (Selge) zikzaklı bir dağ yolu ile ulaşılır. 950       m. yükseklikteki bu kentten geriye şehir duvarları, kuleler, sarnıç, Zeus       için yapılmış bir mabed, agora, stadyum, tiyatro, Jimnazyum ve nekropolis       kalmıştır. 

Manavgat Şelaleleri yüksek       olmamalarına karşın kayalıklardan tüm gücüyle akan su   bembeyaz       köpükler saçar. Şelalalerin yakınlarında gölgelere sığınmış çay bahçeleri       ve restorantlar burayı tüm günün yorgunluğundan sonra dinlenmek için ideal       bir yer konumuna getirir. Bu güzel yöreyi daha iyi görebilmek için       Manavgat Nehri boyunca eğlenceli bir tekne gezisi yapmakta       mümkündür.     

Ülkemizin en çok bilinen       antik yörelerden biride Side'dir. Eski bir Liman olan   Side'nin       ismi nar anlamına gelmekteydi. Bugün güzel bir sahil kasabası olan Side'de       antik kalıntılar, güzel iklim, kumlu plajlar, birçok alışveriş merkezi ve       modern konaklama tesisi buraya turist akımını sağlayan başlıca  nedenlerdendir. Deniz manzaralı sayısız restorant, kafe, bar ve diskoteğin       yanısıra dar sokaklar boyunca uzanan ve Türk el sanatlarından örnekler       satılan çarşılar bulunmaktadır. Sütunlu kemerler üzerine inşa edilmiş olan       tiyatro yöredekiler arasında en büyük olanıdır. Diğer kalıntılar arasında       agora, jimnazyum deniz kıyısındaki Apollo Tapınağı, çeşmeler ve nekropolis       sayılabilir. Şimdi müze olan geniş Roma hamamı Türkiye'nin en güzel       arkeolojik kolleksiyonlarından birine sahiptir.Side'nin doğusunda yer alan       Sorgun ve Titreyen Göl çam ağaçları arasında kalmış kumsalları ile ünlü       tatil merkezleridir. Rahatlatıcı atmosferi sayısız konaklama tesisi ve       aktiviteleri ile önemli bir yöredir. Side'nin batısında bulunan Kumköy ve       Çolaklı'da önemli tarih beldeleridir.Bu beldeler hem deniz ve güneş imkanı       sunar hem de tarihi mekanlara yakındır. Side'nin 15 km. kuzeydoğusunda yer       alan Bucakşıhlar'da iyi bir durumda korunmuş Roma hamamı, kilisesi,       tapınağı bir mozolesi, tiyatrosu ve angorası vardır. Türkiye'de en çok       ilgi çeken ve bilinen mağaralardan birisi Altınbeşik Mağarası Milli Parkı'dır. Burası Aydınkent'in 12 km. güneydoğusunda ve Manavgat'ın 55 km.       kuzeyinde yer almaktadır. Göller ve enteresan kaya         formasyonlarıyla travertenler ve dereler bu bölgeyi daha da       güzelleştirmektedir. Altınbeşik Mağarası Manavgat Nehri Vadisi'nin       batısına düşmekte olup otantik Ürünlü Köyü'nden ulaşılabilir. Bölgede       seyahat edenlerin mutlaka görmeleri gereken yerlerden birisidir.13.       yüzyıldan kalma bir kervansaray olan Alarahan Selçuklu Sultanı Alaeddin       Keykubat zamanında Alarahan Irmağı'nın kıyısında inşa ettirilmiştir.       Yakınlardan bir tepenin üzerinde yer alan Alara Kalesi tüm bölgeye       hakimdir.

Alanya, geniş plajları,       turistik tesisleri ve tarihi eserleriyle önemli bir tatil kentidir.       Gelenleri ilk karşılayan Alanya Yarımadası'nın üzerinde bir taç gibi       kurulmuş olan ve 13. yüzyıldan kalma şahane Selçuklu Kalesi olur. Çifte       duvarlı ve iyi korunmuş kalenin duvarlarını 150 kule kuşatır. Dış       duvarlarda bir caminin yıkıntıları bir kervansaray ve bir kapalı çarşı iç       duvarlar içinde de harap olmuş bir sarnıç ve bir Bizans kilisesi yer alır.       Her ne kadar Alanya'nın tarihi Roma dönemine kadar gitsede Alanya en       görkemli dönemini Alaeddin Keykubat kışlık konaklama yerini ve donanma       üssünü buraya taşıyınca yaşamıştır. Binalar şehrin Selçuklular döneminde       taşıdığı önemi sergilemektedir. Etkileyici kalenin yanı sıra eşi benzeri       olmayan tersanesi ve anıtsal güzellikteki sekizgen Kızıl Kule'nin       görülmesi gerekir.Alanya modern otel ve motellerin sayısız balık       lokantaları, kafe ve barlarıyla   mükemmel bir tatil       merkezidir.Limanı çevreleyen kafeler ve barlar akşam saatlerinde liman       yolu boyunca el sanatları, deri, giysi, mücevherat, el çantaları ve yöreye       özgü ilginç renklere bezeli su kabaklarının satıldığı butikler yer alır.       Ağustos ayında yapılan Alanya Uluslararası Folklor Festivali'de şehre ayrı       bir canlılık kazandırır.Eğer mağaraları keşfetmekten hoşlanıyorsanız       Damlataş Mağarası'nı gezmeniz gerekir. Mağara yakınında Etnografya Müzesi       yer almaktadır. Tekneyle üç deniz mağarasına ulaşabilirsiniz: fosforlu       kayalarıyla Fosforlu Mağara, korsanların kadın esirleri tuttukları Kızlar       Mağarası ve Aşıklar Mağarası.Alanya'nın 15 km. doğusunda yer alan Dim Çayı       Vadisi gölgelerin serinliğinde  dinlenmek içim ideal bir       yerdir.Alanya'nın yaklaşık 25 km. batısında yer alan Avsallar kumsalları       ile güzel bir tatil merkezidir. Alanya'dan doğuya, Gazipaşa'ya doğru       gidecek olursanız karşınıza mükemmel kumsallar çıkacaktır. Tarihi bir       liman olan Alanya'nın 30 km. doğusundaki Aytap: Roma kalıntıları korunmuş       plaj ve koyları önemli bir gezi noktasıdır.

        
        
        
                             

               

Bu İçerik 7396 defa okunmuştur.

ÇEVİRİ

TürkçeEnglishFranceGermanyRusiaSpain

EN SON EKLENENLER

PAYLAŞ

 ARAMA



Detaylı Arama

GAZETE LİNKLERİ ------ DERGİ LİNKLERİ

DUYURUMUZ


IP : 18.217.208.72  Online:686 Toplam: 2984896                                                                                                                                                                                             RSS  | Kullanım Koşulları | Editör Başvuru | İletişim

Copyright © Antalya Rehberi 2006 Tüm hakklari saklidir. Kopyalanamaz çoğaltilamaz 
Christian louboutin wedding women sandals replica fake best Celine handbags micro clutch sale online 2015 Canada goose jackets coats trillium parka sale replica official Red bottoms sneakers heels women sale online real Canada goose vest trillium parka jackets outlet discounts best Hermes evelyne men wallet sale store official Prada mini crossbody tote outlet store 2015 Celine wallet women bags outlet fake authentic Celine micro trio crossbody outlet store real Red bottoms boots sneakers sandals outlet discounts best Christian louboutin pumps shoes women sale discounts 2015 Celine clutch bags micro replica shop price Christian louboutin mens sandals boots sale discounts best Prada shoulder womens purse outlet store best Prada crossbody messenger evening replica shop official Prada belt crossbody mini outlet shop best